13 Eylül 2009 Pazar

BÜYÜK KAÇIŞ

Pazar sabahı çitlembik kızımın yırtık sesi ile uyandıktan sonra diğer ev ahalisi uyanmasın diye üstün çabalarla saat dokuza kadar kızımla oyalandım alt değiştir kahvaltısını yaptır ve oyun oynamalarla iki saati doldurduk
Evin küçük prensi ve onun aslan kral babası ve anakraliçe yani annem için kahvaltı hazırladım çok mükemmel bir anne bir kız ve eş olarak hemen hemen bütün misyonumu tamamladıktan sonra uyumak istedim ki ne mümkün ana kraliçe ve aslan kral küçük prensesi yıkama gafletinde bulundular yırtık sesi ile evin hiç bir yeri müsait değilmiş gibi ayak ucumda çocuk giydirmeye çalışıyorlar...........
Uyumak ne mümkün huzur bulmak ne mümkün hemen bir kaçış planı ile evden çıktım ve eve dönmek istemiyorum!!!!!

9 Eylül 2009 Çarşamba

EŞŞEĞİN AKLI

Eşşek karpuz kabuğunu çok severmiş;Bu günlerde eşşekten pek bir farkım kalmadı.
Güzellik uzmanı Mehtap'ın beni arayıp botox için eş aradığını söylemesiyle süreç başladı botoxtan girdik yok kaş kaldırma yok dudaklara dolgu derken hesap aldı başını gitti .Sorumluluk sahibi ve para harcama konusunda tırsık bir kadın olduğum için dayak yemeği bile göze alarak karaoğlanı aradım ve her zamanki gibi hayır cevabıyla yıkıldım.
Sonucu ne olursa olsun yaptıracağım dedim ve kredi kartından yüklüce bir meblayı taksitlendirecektim ki mevcut kartımın taksitlendirilemediğini öğrendim.
Kıssadan hisse allah gerçekten karaoğlanı koruyor,yada beni.....

4 Eylül 2009 Cuma

AYSEL'E NİYET ONUR'A KISMET

İki çocuklu olmak; bir şey düşünürken yada yaparken birini mutlu ederken diğerini pas geçmeden ve üzmeden yapabilir olma durumunu getiriyor.
Dün alışveriş sırasında çitlembik kızıma elinde sallaması ve oynaması hatta ısırması için çıngır çıngır ses getiren çıngırak denen oyuncağı aldım ki geri dönüp oğluma bişey almadan gidersem sonumun ne olacağını düşünmek bile istemedim.On onbeş dakikada onu mutlu edecek fenerbahçeli balonları bulmak için harcadım.Eve döndüğümde ikisinede ait olan oyuncakları verdim herşey mükemmeldi.
Aramızda olmayan eşimle her gün ki telefon muhabbetimiz:
-çocuklar ne yapıyor canım?
-Aysele bu gün çıngırak aldım Onur onunla oynuyor.
-:)))

1 Eylül 2009 Salı

PRATİK MUAYENE

Sevgili arkadaşımın tatlı kurabiyesinin gözünde kayma olduğunu, paylaştığı kişilerin çoğunun onun ve benim gibi tatlı canavarlarla uğraştığını blog yazılarından az çok biliyorum göz sağlığı ile uğraşan biri olarak küçük çocukların muayene ve teşhisleri zor oluyor.Evde çocuğunuza ait bir fotografıyla gözde kayma olup olmadığını çok basit bir şekilde teşhis edebilirsiniz bebeklerde altı aydan sonra zira bebekler altı aya kadar akadamasyonda başarılı olamaz.
Fotograf çekiminde flaş lens (göz bebeği)üzerinde parlak bir nokta olarak, renkli gözlülerde de kırmızı olarak görünür.
Her iki gözdeki noktaları düz bakışta mesafelerinin farklı olmasında kaymayı teşhis edip hemen doktara gidebilirsiniz.
Mericim bunu nasıl paylaşacağımı bilemediğimden sen uygun şekilde gerek görürsen yayınlarsın çocuklar için erken teşhisin en pratik ve kesin yöntemlerinden biridir
NOT:BENİM KENDİ GÖZ DOKTORUM BENDEN BIKTIĞI İÇİN SÖYLEMİŞTİ!!!!!!!

29 Ağustos 2009 Cumartesi

RAMAZAN

İsim olarak karşı komşumuzun erkek kardeşinden başka bişey ifade etmeyen ramazan, insanların oruç tutmaya başlamasıyla bayramın yaklaştığını hatırlatır bana.
Bu sene diğer bayram ve ramazandan bir değişiklik yapıp katılımcı olayım dedim hayır oruç tutamam ama çok güzel iftar yemeği hazırlıyabilirim dedim ve yaptım on kişilik bir iftar yemeğinin üstesinden sevgili anneminde yardımlarıyla başaçıkabildim.
Belki unutulmuştur diye hatırlatayım aynı yerde doğmuş büyümüş gelişmiş ve üremiş bir insan olarak zamanla her şeyin nasıl değiştiğini çok daha iyi görebiliyorum.önce bahçeli ve geniş iki katlı evlerin yerini en az altı daireli ve daracık evler içlerindeki yirmi yıllık komşular yerine her sene biri giden diğeri gelen evinde ölsen haberi olmayacak komşular aldı.....
Üzüntüm ramazanı otuz sene önce tüm mahalle oruç tutsun tutmasın herkes sahur yemeklerine hazırlanır birkaç komşu bir araya gelir öyle yapılırdı ama şimdi oruç tutmasam bile sahur yapacak kimse bulamıyorsun......
Herkese hayırlı ramazanlar bol bereketli sofralar saglık ve afiyetler diliyorum.

26 Ağustos 2009 Çarşamba

EKMEK

Karaoğlan huzursuzdur sebebini karısı tuhaf şekilde öğrenir hikaye tatilin son günlerinin ramazan ayına denk gelmesiyle başlar karaoğlan güzellik uykusundaki dünya güzeli karısını sessiz ve çok ciddi şekilde iki surat arasında dört parmak mesafeden uyandırır
-kalk konuşmamız lazım
güzel kadın biraz şaşkın biraz panik kalkar,içinden bu kadar ciddi ne konuşmamız gerekiyor acaba boşanmak istediğinimi söyliyecek diye büyük bir kabahat işlemiş olan her ne ise habersiz nefesini tutup karaoğlanı dinlemeye başlamış
-sorun nedir?
karaoğlanın cevabı kadını çıldırtır
-köyde ekmek yok ne yapıcağız..........
kadın sonuna gelmiş nefesiyle
-senin allah belanı vermesin manyak herif arıza ve benzeri kelimelerle saçmalığa son verir.
çünkü dünya güzeli ramazandan dolayı ekmeğin olmuyacağını zaten biliyormuş konuyu çözmüş bir kenara bırakmış ama karaoğlan hala düşünmekten ve ne yapacağını bilememekten çok huzursuzmuş.
kıssadan hisse
erkekler düşünüp karar verip olayı gerçekleştirene kadar
kadınlar çoktan olayı bitirmiş başka bir konuyla ilgileniyor oluyor

SLİP

Slip mayoyu 1980 lerden beri alışkanlık etmiş bir karaoğlan varmış.(artık şort mayo giyiyor)kendisi demeden geçemeyeceğim eski yüzücülerden sağlam abidir.Geçen sene bir arkadaş grubunda konu onun slip mayosunun demode olması iken bu sene kendinin keşfetmiş olduğu bir sonuç çıkardı.
Magazin sayfalarında gördüğü kadarıyla slip mayoyu bir cemil ipekçi birde kendisi giyiyormuş:)))

KALBİM EGEDE KALDI

Sezenin söylediği gibi....
Akıllara zarar dinlendim hiç böyle olucağını düşünmemiştim .
Tatile giderken sevgili annemi ve çocuklarımın zehra annesini yanımız da götürmek dahice bir fikirdi .Çocukları birine, bulaşık ve yemek işlerini birine yıkıp kimsenin yüzüne bile bakmadım belki iş buyururlar diye....
Sabah erkenden kalkıp kahvaltıdan sonra bahçe tırmıklamak ,zakkumların altında bir sene önceden kalan yaprakları temizlemek ,her çiçeğin ve ağacın çevresini taşlarla dekore etmek çok sanatsal bir iş yapmış gibi doğrulup yaptıklarını izlemek içinden çok güzel oldu deyip keyiflenmek,öğle yemeğinden sonra iki saatlik güzellik uykusuna yatmak, akşam beşten gün batımına kadar deniz güneş bira keyfi yapmak.
Akşam yemeğinde mangalda deniz levreği yemek yanında güzel bir salata ve rakı içmek..................
En güzeli geçen sene olduğu gibi dostlarımızla beraberdik,biraz eksiktik ama olsun daha çokk güzel günlerimiz olacak.......
Ankara dönme vakti geldiğinde gözü yaşlı yalvaran bir kadın bıraktım orada
-MURAT BENİ ANKARAYA GÖTÜRMEE!!!!!
Kocamdan hiç bahsetmedim çünkü onun hikayesi kitap olacak durumda bölüm bölüm anlatacağım muratla bernanın maceralarını

12 Ağustos 2009 Çarşamba

Tükendiğin ,aldığın ilaçların kifayet vermediği ,amaçsız ve isteksiz günlerin ardından tatile gitme zamanının geldiğini bile unutmuşken belki iyi gelir ümidiyle yola düşüyorum bakalım günler nelere gebe...........
Tatil çocuklar için istenen eşinin dinlenebilmesi ve senin için yorgunluktan başka bişey değil.......Ya eskiden sabahlara kadar alkol eğlence dans flört ve daha neler neler yaşadık bitirdik rafa kaldırdık hatta unuttuk
Murat acaba hala mor koyun oynarmı sokok ortasında
not:yaz dedin yazdım

24 Haziran 2009 Çarşamba

YOĞUN GEÇEN GÜNÜN SONU

Aslı hanımın doğum gününden çıkıp zehra annemizin erkek kardeşinin kına gecesinde aldık soluğu.
Geleneksel kına gecelerinin şehir versiyonu salonlarda oluyor bizimki evin bahçesinde mahalleliye huzur vermeyen gürültülü bol oyun havaları eşliğinde, ben de bu güne kadar hep kız evi kınalarında bulunmuştum erkek evi kınasıda bi başka oluyor belli bir saatten sonra kız evine kına yakılmaya gidildi kalabalıkta oğluşum huzursuz olmasın diye annane ile erkek evinde kaldılar döndüğümde küçük oğluşumun bahçeden bulduğu dikenli bir otu yemesiyle rahatsızlanması biraz canımızı sıktı hemen eve dönüldü durum babaya anlatıldı ve biz gazi hastanesine acil olarak gittik
Çok şükür ciğer ve boğaz filmleri temiz çıktı kulak burun boğaz hekiminin bademcik ve ses tellerini kontrolünden sonra hastaneden ayrılmaya çalışırken durun dediler çocuğunuz adli vaka form doldurulacak ben bizim adli vakalık olmadığımızı kaza kavga herhangibir olayla burda bulunmadığımızı anlatsamda hastane polisinin karşısında bulduk kendimizi
Sonuç;efendim onsekiz yaşından küçükleri devlet ailesine karşı bile korumaya almış çocuğunuzun hayati tehlikesi varsa iş,anne ve babanın sorumluluklarını yerine getiremediğinden dolayı açılan dava sonucu para ve hapis cezalarına kadar gidiyor
Hastane polisi bizi bağlı bulunduğumuz karakol amirliğine yönlendirdi orada verdiğimiz ifadeden sonra evimize dönebildik günümüz karakolda bitti.
Kıssadan hisse bir daha acile giderken bir daha düşün

20 Haziran 2009 Cumartesi

TEMİZ HAVA BOL GIDA

Bu gün çok sevdiğimiz arkadaşlarımız Birgül ile Ömürün biricik kızları Aslı hanımın doğum günündeydik
Birgülün özene bezene hazırladığı kır partisi çok güzeldi çardaklar altında yemekler yenildi pastalar kesildi bütün iyi dilekler Aslı için dile geldi
Çocuklar çoştu büyükler sohbet etti temiz hava ile açılan iştahlar zar zor dindirildi bir ara hiç doymıyacağım zannettim.
Harala gürele geçen üç saatin ardından iki çocukla eve leşim döndü ama kim tutar beni haydi zehra annenin erkek kardeşinin kına gecesine şimdi.

19 Haziran 2009 Cuma

BABACIĞIM

Seni kaybedeli tam altı sene oldu, otuzlu yaşların başlarında bu acıyı yaşadığımda sana en çok ihtiyaç duyduğum andı.Aradan altı sene geçmesine rağmen bugün bile senin varlığına en çok ihtiyaç duyduğum anlar oluyor seni çok özlüyorum babacığım...........
O çok korktuğum mezarlık nekadar huzur dolu gelmişti seni ilk oraya götürdüğümüzde hiç korkmamıştım.
Evlendim ilk senin yanına koştum,görememiştin beni gelinlikle kadeh kaldıramamıştık karşılıklı mutluluğuma..........
Oğlum oldu ilk fırsatta sana getirdim,dedesi görsün diye. Oğluşum adına üzüldüm kuzenleri gibi tanıma şansı olmadı seni diye...........
En kızgın anlarımda yanında aldım soluğu.
Pazar günü gelirken kızımı getireceğim sana karına ne kadar benzediğini gör diye
Baba sevgisine doymuş ama hala özleminle kalbi sızlayan evlatlar yetiştirdiğin için teşekkürler
BABALAR GÜNÜN KUTLU OLSUN BABACIĞIM

17 Haziran 2009 Çarşamba

Malum nazlı kızımın diş sancılarından anca fırsat bulabildim,
yoğun tempoyla işle ev arasında gidip geliyorum evde annemin ve zehra annenin varlığına rağmen çok yoruluyorum yardımsız çocuk bakmak hele iki taneye çok zor allah tek başına çocuk büyüten annelere sabır versin.
Neren acıyorsa canın orada,annemden duyduğum bir kelime bu gün canım sol ayağımın baş parmağında Kendimle ilgilenecek ilk fırsatta ayağımda aylardır batan baş parmağımdaki yana doğru uzamış dişli batığı acılar içinde aldırdım allah kimseye yaşatmasın bu gün çok canım acıdı.................

10 Haziran 2009 Çarşamba

DİŞ HEDİĞİ

Herkes biliyordur bebeklerin ilk diş çıkarmasının ardından bebek için hediyelerin alındığı bebeğe özel bir gün düzenlenir.
Oğluşum sekiz aylıkken çıkarmıştı ilk dişini kızım henüz beş ayını yeni doldurdu ve dün hiç beklemediğim bir anda telefon geldi zehra annemizden aysel diş çıkarmış çıldırdım yanına gidene kadar ne müşteri çıkmak bildi dükkandan ne yol bitti.
Ama oğlumda çok daha farklıydı heyacandan ağlamıştım her şeyin ilki daha heyecanlı ve ne olduğunu anlamadan yaşıyorsun ikinci daha bilinçli daha olgun daha tadını çıkararak geçiyor.

3 Haziran 2009 Çarşamba

Sevgili kocam sevgili arkadaşlarıyla eşler olmadan iki günlük istanbul kaçamağı yaptılar.
erkek erkeğe muhabbetin sonunda benimkinin arka kaba etleri kalkmış vaziyette idi indirmek biraz zaman alacağa benziyo allahtan karsa gitme vakti geldi yarın uçuruyorum kocamı
iyi vakit geçirmiş olması hoşuma gidiyor ama sonrasında evde olmaktan mutsuz bir adam çekilmiyo bu rüya hep sürsün istiyo ama olmaz olamaz.

1 Haziran 2009 Pazartesi

KALENDER ZEBRA CAFE BAR

Efendim ayıptır söylemesi yedi sekiz arkadaş doğum günümde başlıkta yazmış olduğum mekandaydık çok keyifli alkolin etkisiyle relax bir gece gaçirdim bu hafta sonu hızını alamamış kız kardeşim ve onun bir kız arkadaşıyla yediden mekanda aldık soluğu. kocama izin konusunda sizlerin huzurunda bir daha teşekkür etmek istedim biraz tehdit karıştı işin içine ama olsun iki hafta üst üste her iki çocuklu kadının harcı değil kendimi de tebrik etmeden geçemiyeceğim.
aklınızda bulunsun ankarada müzik kalitesi orjinal ve yüksek bir yer ararsanız kalender zebra sizi beklemekte tlf 466 14 01 bu arada rezervasyonsuz şansınız yok

26 Mayıs 2009 Salı

SAHTE

Başlamış olduğum antidepresan ilaç iyice etkisini göstermeye başladı etrafıma neşe saçıyorum .Annemde yaklaşık beş aydır kullandığından dolayı kız kardeşim kendini içki masasında şarhoş insanlarla ayık oturuyor gibi hissettiğini söylüyor o da yakın da başlar sanırsam....
Murat ilacı kaçar kaçar aldığımı soruyor adam beni hiç olay çıkarmadan, tartışmayı uzatmadan güler yüz göstermeme alışık değil tabi.Kendini sahte Berna ile birlikte olduğunu düşünüyor aslında haklı ben ben değilim sanki ama şu an bu durum hoşuma gidiyor.

22 Mayıs 2009 Cuma

35

Yarın doğum günüm tam oyuzbeş seneyi devirmenin ıstırapla karışık gururunu yaşıyacağım.hazırlıklara bir hafta önceden başladım eşe dosta haberler verildi mekan ayarlandı rezervasyonlar yapıldı yarının güzel geçmesini diliyorum.
Ailenin büyük kızı olarak biraz ezildim biraz büzüldüm ergenlikte çok acı çektim sevdim sevilmedim bazen beğenildim bazen ben kimseyi beğenmedim istikrardan bir haber vurdum duymaz seneler tükettim.Koca bir kız olduğumda akıllı bi adamla evlendim sevdim sevildim beraber büyümeye,yolumuza iki çocuk katıp kendimizi bırakıp onlar için devam ettik.
Yarından umutlu,sağlık ve huzur diliyorum.
Kendimi ne yolun yarısında nede bu yaşın bunalımında hissetmiyorum, gerçi son bir senedir hiç otuzdört diyemedim otuz üçte kaldım otuz beş demeye dilim varır mı? bilmem.

20 Mayıs 2009 Çarşamba

TRASMİXER

Baba oğul onbeş günlük ayrılıktan sonra kavuştular evin balkonundan babasının yolunu gözlerken yan binanın inşaatındaki iş makinalarını izledik.Baba geldikten sonra onunla devam ettiler, bende çitlembik kızımı kucağıma alıp yanlarına çıktım ve onur babasına dönüp
-baba bak kardeş transmixere benziyo!!!
:)))
Kilo konusunda takıntılı ben kızım adına biraz bozuldum ama benzetme süperdi.

18 Mayıs 2009 Pazartesi

KÖK SALMIŞIM

Aynı yerde doğup büyümek evlenip çocuk sahibi olmak senin büyümene şahit olan mahalledeki teyzelerin senin çocuklarının olduğunu görmesi gerçekten çok hoş
Oğlumun çocukken gittiğim parkların salıncaklarında sallanması , benim büyüdüğüm sokaklarda oyunlar oynaması, bisiklete binip tırmandığım ağaçlara tırmanacak olması heyecan verici.
Ağaç misali yeşerdiğin yerde kök salmak ve meyve vermek.......
Bu durumun tek olumsuz yanı,senelerin dokunmadan geçtiği fen öğretmenini görüp
içerlemek oluyor.

15 Mayıs 2009 Cuma

HALA DOĞURMAMIŞ GİBİYİM

Bütün hamilelik sürecime şahit olmuş bir müşterim doğum yaptıktan iki ay sonra karşılaştığımızda bütün şirinliği ile elini karnıma uzatarak
- Dokunabilirmiyim? Bernacım
- Tabiki dokunabilirsin ama doğurdum ablacım:))
-!!!!
Şu an doğum yapalı dört ay bitti dün de otobüste kibar bayanın biri arkasında boşalan koltuğu bana göstererek
-buyrun oturun
ben
-teşekkür ederim oturmıyacağım
kadın şaşırarak
-aaa olurmu otur lütfen
ben
- hanımefendi hamile değilim
kadın
- !!! çok özür dilerim
konuşmalara şahit üç beş kişi ineceğimiz noktaya kadar kahkaha karışık sessiz gülüşmelerle yola devam ettik.
Ben güleyim mi? ağlıyayım mı?
Hep beraber gülelim...

14 Mayıs 2009 Perşembe

YEŞİL

Dün akşam saatlerinde karamsar ruhumu aydınlatabilmek için her sağlıklı insan gibi psikiyatriden randevu aldım sabah gözümü açar açmaz on buçuk randevusuna yetiştim
doktora durumumu anlatmamla bana ilaç yazması on dakika kadar sürdü bariz depresyondaymışım!..
Depresyon konusunu bir arkadaşımla konuşuken dünya antidepresan ilaçlar sayesinde dönüyor demişti, çok gülmüştüm benim dünyamda dönmeye başlar umarım.
Psikyatristte soluğu almama sebep ise sevgili oğluşum; anne olmak ,konuşan ve sıkıntısını belli ölçüde anlatabilen bir çocuğun olunca kendine çeki düzen vermen gerektiğini tek başına yapamıyacaksan da profosyonel yardım alman gerekliliğini doğuruyor.
Doktora pırıl pırıl bir oğlum olduğunu çalıştığımdan dolayı kısıtlı vakit ayırabildiğimi ve bu vaktin kalitesinin oğlum için yeterli olmadığını söyledim.
Teşhis:Depresif nöbet.
Doktordan çıkar çıkmaz eczaneye gittim doktorun yazmış olduğu iki ilaç vardı anlam veremediğim şekilde bir tanesini ayrı bir reçeteye daha yazmıştı bunun anlamını eczacı çocuktan komik bir şekilde öğrendim yazılı olan ikinci reçeteyi vermek istemiyordum ki bana nedesin abla o YEŞİL reçete olmadan bu ilacı veremem!!!!!
Yeşil reçetelik olmuşum hayırlı olsun.

13 Mayıs 2009 Çarşamba

İYİ DEĞİLİM

İkizler burcu (hava grubu) olmam dolayısıyla her sene baharla şenlenen ruh halim bu bahar biraz gecikti.
Kendimi iyi hissetmediğim bir ruh hali içindeyim .hani kötü olaylar birbiri üzerine gelirde birinden kurtuldum derken diğer bir sorunla yüzyüze kalırsın ya işte öyle bir dönemden geçiyorum.
Bahar çabuk gelsinde şenleneyim diyorum.içimde çiçekler açsın, doğan güneşle ruhum aydınlansın istiyorum.

9 Mayıs 2009 Cumartesi

UZAK DURUN GRİP OLDUM

Günlerim yoğun bir tempoyla sabah altıda kızımın küçük midesini doyurup sekiz buçukta haydi kalk git dükkanı açla başlıyor.Bu gün cumartesi ve daha az tempolu birgün yazmak için iyi bir fırsat bakalım neler çıkacak.
Havaların kendini bilmez bir şekilde soğuktan sıcağa atlamaları sırasında kendimi çok koruyamadığım için iki gündür grip olma yolunda ağır ve emin adımlarla ilerledim.Dün kızımızın dördüncü ay aşıları için doktorumuza gittik kilo alımı ve gelişimi iyi gidiyor maşallah oğulcuğumun da çok şükür hasta etmedik ama ben bu sabah sürünerek kalktım ve ilk iş olarak sürekli alış veriş yaptığım eczanede soluğu aldım kendim için gerekli olan ilaçalrı aldıktan sonra tedavime başladım malum hasta olup yatacak lüksüm yok hemen toparlanmalıyım.
Hasta olduğumda en sinirimi bozan şey,mikrop bulaştırmamak için iki şirinimden uzak durmak zorunda olmam tam öpecekken ,kucaklarken aman dur demek kanın kaynamışken gerçekten çok zor geliyor.

5 Mayıs 2009 Salı

ANNELER GÜNÜ

Dün gün ortasında sevgili eşimden mevcut programımız dışında acil seyehate çıkması gerektiği haberini aldım ve bu sabah yedibuçuk uçağı ile gönderdim. Çok şükür kazasız belasız yerine ulaşmış durumda.

Sevgili eşim önümüzdeki hafta burada olamıyacağından dolayı dün akşam anneler günü hediyemi verdi biraz çekinerek ;nedense bana aldığı hediyeleri beğenmediğim duygusu oluşturmuşum .Bu defa hoşuma gitti çünki sadece bana özel birşey almayı başarmiş senelerce eşimden yemek kitabı dışında birşey almadım ,neyi ima etmek istiyor olabilir ki...



Kendi işimde çalıştığım için mesai saati bitimi çıkıp belli bir saatte evimde olamıyorum çocukların zehra annesi(bakıcı kelimesinden hoşlanmıyorum)çıktığında ben eve gelene kadar murat burada olduğu zaman sorun olmuyor ama yokken imdadıma annem yetişiyor .yine anneme yerleşiyoruz bugün, göçebeliğim ani bir şekilde gelişti ama pratik kazandığım için zorlanmıyorum.

Annemin kızlarının(iki kız kardeşiz)hayatını kolaylaştırma konusunda üstün çabaları taktire şayandır her anne öyledir gerçi ama benim anneliğim böyle olmaz diye düşünüyorum.gerçi bende ilk anne olduğumda hayatımın tamamı Onur için endişeye dönüşmüştü nasıl büyüyecek ,hasta mı olacak iyi okutabilecekmiyim v.b ama küçük Aysel'in gelişiyle ikiye katlanmış endişelerimle kendime eşime ve işime daha çok sarılıyorum insanın sorumluluğu arttıkça gelecek kaygısını daha bir yoğun hissediyor.

Anne sevgisinin ayrıcalığı koşulsuz sevgi olması

Annemin ve tüm annelerin anneler günü kutlu olsun

4 Mayıs 2009 Pazartesi

Eşimle tanışalı on iki sene kada oldu ilişkimiz ayrılıklar üzerine gelişti(iş dolayısıyla)sürekli ben yerleşik o gezgin hasretle kavuşmaların ardından birbirimizin varlığını yadırgamalar ve bu çelişki içerisinde dengeler kurmaya çalıştık.

Çok özledimlerin arkasından oflamalar puflamalar ama sevgimizi taze tutmayı başardık. bir erkekle uzun süre beraber olabilmek için birinci kuralın, kendi varlığını fazla hissettirmeden onun hayatında tutunabilmekten geçiyor.İkinci kuralsa sürekli onun hayatını kolaylaştırmak gerekiyor tabiki çok sabır gerektiriyor ne zaman bıkacağını kestiremiyor insan .Genel olarak evliliklere baktığında ilk on beş sene erkek hakimiyeti kayıtsız şartsız ,ömrün yeter de ilişkinin sürdüğünü görürsen on beş yıldan sonrası kadının .

İnsanların evliliklerin de olsun ilişkilerin de olsun mutsuz olmak için o kadar çok sebebi olabiliyorki ben mesela yapabileceğim en güzel evliliği yaptığım halde zaman zaman mutsuz olabiliyorum erkeklerde aynı şekilde
Kısaca insan mutlu olmak istediği kadar mutlu oluyor.

2 Mayıs 2009 Cumartesi

Felekten Bir Gece

Beş yılı nasıl tükettim hiç anlamadım bir koca ve iki çoçuk sığdırdım kısacık zamana yaş geçgin olunca her şeyi hızlandırıyor insan
ikinci çocuğumuz dünyaya geleli dört ay oldu .eşimle de işi dolayısıyla onbeş günde bir görüşüyoruz ve dün gece eşimle felekten bir gece geçirelim dedik ve iki senedir bunu yapmadığımızı konuştuk daha sık felekten geceler yapmaya karar verdik ama çok zor gözüküyor.
Sabahın beşinde eve girip iki saatlik uykudan sonra kızın maması oğlanın kahvaltısı derken felekten gece ıstıraplı sabaha dönüşüyor.
Anne olmadan önce ne keyifliydi dışarı cıkmak sevgili kocanı koluna takıp baş başa vakit geçirmek,şimdi mümkün mü? daha yarım saat olmuştu ki kız neyse de oğlan ne yaptı acaba demeye başlamıştık ,biraz buruktuk ama onların da alışması lazım dedik kendi hayatımızı yaşayabilmemiz için

1 Mayıs 2009 Cuma

BEN GELDİM

Herkese merhaba uzun zamandan beri bu işin peşindeyim ve yaptım .teknoloji özürlü olmama rağmen kendi blog hesabımı kendim açtım ve yazıyorum.....
Arkadaşım ilkay'a ay ne güzel yazıyo imreniyorum falan derken deneyeyim dedim,yapabilecekmiyim göreceğiz.